Ölünün, sırt üstü kabre konulmasının hükmü nedir?
Hamd,yalnızca Allah'adır.
Ölünün, sırt üstü kabre konulması câizdeğildir. Aksine yüzü kıbleye gelecek şekilde kabrekonulması gerekir.
Nitekim Umeyr b. Katâde'nin rivâyet ettiği hadiste, Nebi-sallallahu aleyhi ve sellem- Beytullah hakkında şöyle buyurmuştur:
... قِبْلَتِكُمْأَحْيَاءً وَأَمْوَاتًا. [ رواه أبوداود وحسنه الألباني في إرواء الغليل ]
"Beyt-i Haram (Beytullah)sizin, diri ve ölü (yani hayattaiken ibâdet edeceğiniz ve öldükten sonrada yüzünüzün döndürüleceği) kıblenizdir." (Ebu Dâvud, hadis no: 2874. Elbânî,"İrvâu'l-Ğalîl", c: 3, s: 154'de hadisin hasenolduğunu belirtmiştir.)
Ölünün kıbleye gelecek şekilde sağ tarafına kabrekonulması daha fazîletlidir. Ölü, sol tarafına gelecekşekilde kabre konulursa, câizdir. Fakat daha fazîletli olan terkedilmiş olur.
İbn-i Âbidin'in Haşiyesi'nde şöylegelmiştir:
"Ölünün yüzünü kıbleye çevirmek vâciptir ve sağtarafına gelecek şekilde olması gerekir." ("İbn-iÂbidin Haşiyesi", c: 2, s: 236)
İmam Nevevî -Allah ona rahmet etsin-şöyle demiştir:
"Ölünün, yüzü kıbleye gelecek şekilde kabrekonulması gerekir... Âlimler, ölünün sağ tarafınayatırılmasının müstehap olduğu konusunda ittifaketmişlerdir.Ölü, yüzü kıbleye gelecek şekilde ama soltarafına yatırılırsa, bu câizdir. Fakat daha fazîletliolana aykırı hareket edilmiş olur."("Şerhu'l-Muhezzeb", c: 5, s: 258)
el-Merdâvî -Allah ona rahmet etsin-bu konuda şöyle demiştir:
"Ölünün, sağ tarafına gelecek şekilde lahdinekonulması müstehaptır. Bunda âlimler arasında hiçbirgörüş ayrılığı yoktur. Mezhebimizingörüşüne göre ölünün yüzünün kıbleye getirilmesivâciptir..." ("el-İnsâf", c: 2, s: 546)
el-Behûtî -Allah ona rahmet etsin-şöyle demiştir:
"Ölünün, yüzü kıbleye gelecek şekilde kabreyatırılması gerekir. Çünkü Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem- Kâbe hakkında şöylebuyurmuştur:
"Beyt-i Haram (Beytullah) sizin, diri ve ölü(yani hayatta iken ibâdet edeceğiniz veöldükten sonra da yüzünüzün döndürüleceği) kıblenizdir."
Ayrıca bu; ilk müslümanlardan sonraki müslümanlara kadar, bütün müslümanlarınizlediği yoldur." ("Dekâiku Uli'n-Nuhâ", c: 1, s: 372)
Değerliâlim İbn-i Useymîn'e -Allah ona rahmet etsin-:
"Ölü, hangi tarafı üzerine kabrekonulmalıdır?" diye sorulmuş, bunun üzerine oşöyle cevap vermiştir:
"Ölünün, sağ tarafına gelecek şekilde kabrekonulması müstehaptır. Yüzü Kâbe'ye gelecek şekildekonulması ise, farzdır. Çünkü Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:
"Kâbe sizin, diri veölü (yani hayatta iken ibâdet edeceğiniz ve öldükten sonra dayüzünüzün döndürüleceği) kıblenizdir."("Mecmû' Fetâvâ İbn-iUseymîn", c: 17, s: 182)
Eğer ölü, yüzü kıble cihetinden başka bir tarafagelecek şekilde defnedilmişse, kabrin açılması ve yüzününkıble cihetine getirilmesi gerekir. Eğer ölünün defnedilmesininüzerinden uzun bir süre geçmiş ve bedeni değişmişse, kabriaçılmaz.
"Muğni'l-Muhtac" adlı kitapta şöylegelmiştir:
"Eğer ölünün yüzü, kıble cihetinden başka birtarafa gelecek şekilde konulmuş ve bedenideğişmemişse, kabrin açılması ve yüzünün kıblecihetine gelecek şekilde konulması gerekir."("Muğni'l-Muhtac", c: 2, s: 35)
el-Merdâvî -Allah ona rahmet etsin-bu konuda şöyle demiştir:
"Mezhebe göre; eğer ölü, yüzü kıbledenbaşka bir tarafa gelecek şekilde kabre konulmuşsa, doğruolan görüşe göre kabrinin açılması gerekir.
İbn-i Akîl şöyle demiştir:
Ashâbımız dediler ki:
Ölünün kabri açılır. Ancak ölünün bedenininbölünüp parçalara ayrılmasından endişe edilirse, kabriaçılmaz." ("el-İnsâf")
Allah Teâlâen iyi bilendir.